Acıyı, Sevinci, Umudu Yaşatan Yazar: İrfan Yalçın

Acıyı, Sevinci, Umudu Yaşatan Yazar: İrfan Yalçın - Buket Özsanat

FotoÄŸraf: Buket Özsanat

Bazı kitaplar vardır, aylarca belki de yıllarca düÅŸmez çoksatan listelerinden. Bazı yazarlar vardır, ne yazarsa yazsın yere göÄŸe sığdıramaz okur ve eleÅŸtirmenler! Hiçbir ÅŸey anlatmayışları, içi boÅŸ cümlelerle doldurulan sayfaları, basmakalıp söz dizilimleriyle, uyuÅŸuk beyinler yaratarak yeni bir okuyucu kitlesi oluÅŸturan bu kitaplar ve yazarları dokunulmazdır!

Bazı kitaplar vardır, isimleri zikredilmez. Gündemde olmayı sevmeyen, sürekli kendine övgüler düzmeyen, sessiz sedasız hayatları içerisinde kelimeleri derleyen yazarları vardır bu kitapların, onlar da çok fazla tanınmaz.

Bu yazarlardan biridir Ä°rfan Yalçın. 84 yıllık yaÅŸamını edebiyatla harmanlamasına, birçok roman, öykü, ÅŸiir ve oyuna imza atmasına raÄŸmen, kitapları tozlu raflarda kaybolmuÅŸtur. Ne yazık ki benim de çok geç tanıştığım bir deÄŸerdir.

“Fareyi Öldürmek” kitabını bana hediye eden, “Kitapları film olmuÅŸ bir yazarın, nasıl olur da internette bu kadar az bilgi olur hakkında, haksızlık bu!” ÅŸeklindeki yorumlarıyla beni de meraka sürükleyen bir arkadaşım sayesinde tanıdım Ä°rfan Yalçın’ı...

Henüz hiçbir kitabını okumamış olmama raÄŸmen, BeyoÄŸlu Sahaf Festivaline gittiÄŸimde kitaplarını sordum. SorduÄŸum sahafların hiçbiri tanımıyordu yazarı… Garip bir ikilem oluÅŸtu içimde: ArkadaÅŸlarımın söyledikleri ve karşılaÅŸtığım tablo… O gün nasıl olursa olsun bütün kitaplarını bulmaya karar verdim.

Ä°rfan Yalçın’ın kalemiyle ilk tanışmam 2015 yılıydı. O dönemde internette yaptığım araÅŸtırmada kendisi hakkında çok az bilgiye ulaÅŸabilmiÅŸtim. Kitaplarının ön sayfasında yazan biyografisi dışında hayatına dair hiçbir iz bulunmuyordu. Sadece iki fotoÄŸrafı yer edinmiÅŸti sanal âlemin görselleri içinde ve “Ä°çimdeki Zonguldak” kitabının tanıtımında yapmış olduÄŸu çok kısa bir konuÅŸmayı içeren tek bir videosu vardı. Ya hiç kimse tarafından tanınmıyordu, ya da internetin o sanal ellerinin henüz ulaÅŸamadığı kuytu köÅŸelerde saklanıyordu. Bu nedenle kendisiyle tanışma fırsatımın hiç olmayacağını düÅŸünmüÅŸtüm.

Belki Bir Gün Yine Karşılaşırız

Kitap kokuları arasında dolaÅŸmayı sevsem de,  TÜYAP Kitap Fuarı’na gitmek benim için tam bir iÅŸkencedir. Stantların önündeki kalabalık, nefes almayı zorlaÅŸtıran sıcak, çok satanların gözlere sokulduÄŸu sergiler, yollarda çekilen eziyetler kitapların tüm güzelliÄŸini alıp götürür. SavaÅŸtan çıkmış gibi hissederim kendimi her gittiÄŸimde. Bu nedenle tercihlerim arasında deÄŸildir Ä°stanbul Kitap Fuarı, ben sahaf festivallerini daha çok severim; ama bu yıl Ä°rfan Yalçın’ın geleceÄŸini öÄŸrendiÄŸimde, kafamdaki tüm sıkıntıları bir yana bırakıp, kitaplığımdaki Ä°rfan Yalçın kitaplarını sırtlayarak düÅŸtüm yollara.

Yolda aklımda soru iÅŸaretleri vardı. Ya gelmezse, ya bir terslik olur da gelemezse! SöyleÅŸisi vardı. SöyleÅŸinin ardından saat 16.00’da kitaplarını imzalayacaktı. SöyleÅŸiye yetiÅŸebilmem mümkün görünmüyordu. 15.30 civarında ancak TÜYAP’a varabildim. Alelacele gittiÄŸim yayınevinin standı boÅŸtu ve zihnimde aynı soru yankılanıyordu: “Ya gelmezse!” Orada beklemek o an çok saçma göründüÄŸünden, bir iki tur atıp yeniden denedim ÅŸansımı. Sanırım üç ya da dört kere tekrarlandı bu gidiÅŸ geliÅŸler. Standın önünde birkaç kiÅŸinin olduÄŸunu gördüÄŸümde, kafamdaki soru iÅŸaretleri dağıldı. “GelmiÅŸ iÅŸte!” dedim, “BoÅŸuna tasalanmışım.”

Standa yanaşıp edinemediÄŸim, kitaplığımda olmayan kitaplarını da satın aldım Ä°rfan Yalçın’ın. GetirdiÄŸim kitaplar ve yeni alınanlar birleÅŸince “tüm bunları nasıl imzalatacağım!” derdine düÅŸtüm. Bu çekinceyle önce birkaç kitabı imzalatıp yayınevi sahipleriyle sohbet ettikten sonra, cesaretimi toplayarak diÄŸer kitapları da imzalatmak için Ä°rfan Yalçın’ın yanına gittim. Bir kitaplara bir de bana baktı sevdiÄŸim yazar. “Ä°mzalar mısınız bunları da?” diye sorunca, “Olur” dedi duraksayarak, “Ä°mzalarım.” Yine de hepsini imzalatamadım elimdeki kitapların, utandım. Eve geldiÄŸimde tek tek okudum imzaladığı sayfaları. “AÅŸkın Yedi Rengi”nden bana, o anki en büyük temennimle sesleniyordu sevdiÄŸim yazar; “Belki bir gün yine karşılaşırız.”

Kitaplarındaki Yaşam Kokusu

OkuduÄŸum tüm kitaplarında çok içten gelmiÅŸtir bana Ä°rfan Yalçın’ın kaleminden dökülenler. Fareyi Öldürmek, Yorgun Sevda, Ölümün AÄŸzı, Son Bahçeler, AÅŸağıdakiler, korkunç bir peri masalı alt baÅŸlığıyla yayımlanan Engerek, içinde on iki öyküyü barındıran Cellât AÄŸlıyor, tertemiz bir sevdanın hikâyesi olan AÅŸkın Yedi Rengi hep o içten, o samimi anlatımın eserleridir. YaÅŸam kokar her biri. Hayata dokunur. 

“PaÅŸa, tarihten geliyordu uygun adım. Yerde çırpınan saralı iÅŸçi gibi, hayvanların da yattığı yoksul bir köy evinden çıkmamıştı.” (1)  

 “Ölümün AÄŸzı” kitabını "maden ocaklarında can vermiÅŸ, sakat kalmış, 'maden'in bütün çilesini çekmiÅŸ, ama hiçbir zaman insan onuruna yaraşır biçimde yaÅŸatılmamış tüm emekçilere" adayan Ä°rfan Yalçın,  2. Dünya Savaşı sırasında Zonguldak’ta geçen kitabında iÅŸçi mükellefiyeti adı altında jandarma zoruyla madenlerde çalıştırılan insanların hazin yaÅŸamlarını anlatarak, AnÅŸa, Recep ÇavuÅŸ, Emine, Ä°bram ÇavuÅŸ ve Niyazi karakterleri ile içinizi yakar. DüÅŸünmeden, sorgulamadan sadece emirlere itaat edenleri, insanların acımasızlıklar karşısındaki dayanma gücünü ve kötülüÄŸün sınırının olmadığını yansıttığı satırlarıyla, her türlü zorluÄŸa ve iÅŸkenceye katlanmak zorunda kalan madenciler üzerinden ezen – ezilen kavramlarının sınıfsal farklılıklara göre belirlendiÄŸi bir dönemin panoramasını sunar.

“Sevinçlerimi Lunapark’ın dışında hiçbir yerde çoÄŸaltamadığıma göre, çok mu yaralı çocukluk günlerim” (2) 

 “Yorgun Sevda” ile yalnızlığının içine saplanmış, kendi dünyasında kaybolmuÅŸ, sevinçlerini hüzünlerine hapsetmiÅŸ, aÄŸrılı yalnızlığını aÄŸaçlarla konuÅŸarak gideren, saplantılı fırtınalarından Lunaparkta bir kafeste sergilenen Hüseyin’i tanıyarak kurtulan (!), yaralı, hassas bir kızın; Canım’ın hikâyesi ile buluÅŸturur okuyucuyu. 

 “Kitaplığımın küçük bir gözünde Sabri’yle ilgili konuÅŸmaları içeren küçük defteri buldum. Sararmıştı… Okudukça heyecanlanıyordum, yüreÄŸim çarpıyordu. O zamanlar bir türlü romanlaÅŸtıramadığım bu notları elden geçirip romanlaÅŸtırmak bir tutku oldu benim için. Kendimden pek bir ÅŸey kattığımı söyleyemem. Yazdıklarım daha çok belgesel niteliÄŸinde…” ÅŸeklinde tanımladığı, Sabri karakteriyle yürekleri burkan “Fareyi Öldürmek” romanında, insan olabilmenin erdemlerini vurur yüzünüze.

“SoÄŸuÄŸun geldiÄŸi yer seni arayıp sormayan kızının yüreÄŸi” (3) 

Anlatıcının annesinin (Bayan ÖÄŸretmen) yaÅŸlanması nedeniyle dışarıdaki herkesin kendisine ayağı çukurda, çöpe atılacak bir eÅŸyaymışçasına bakmalarından dolayı yaÅŸlılar yurdunda kalmak istemesiyle baÅŸlayan “Son Bahçeler” ile yaÅŸlılar yurdundaki renkli / soluk karakterlere götürür okuyucuyu. Bir yandan Bayan ÖÄŸretmen ve oÄŸlunun geçmiÅŸ gelecek izlerini sürüp, annenin yaÅŸlanmasıyla düÅŸüncelerinde ve davranışlarındaki deÄŸiÅŸimleri aktarırken, bir yandan da yaÅŸlılar yurdunun diÄŸer sakinlerinin hayatlarına dokunur. Farklı hayatlar, farklı acılar, farklı özlemler ve bambaÅŸka duygular vardır bu yurdun duvarları arasında…

“Bir sessizliÄŸin içinden yavaÅŸ yavaÅŸ geçer gibiyken, çorbaya ve kemiÄŸe saldırışım baÅŸlıyor sonra; aç ve yabanıl bir hayvanım o an. YaÅŸama duygusu, utanma duygusunu boÄŸuyor. ” (4)  

Aziz Nesin’in “Beni yazmışsın, beni anlatmışsın, yani bütün sürgünleri…” dediÄŸi, “Uzun Bir Yalnızlığın Tarihçesi” ile 2. Dünya Savaşı sırasında devlet eliyle ölüme gönderilen bir sürgünün yaÅŸadığı çaresizliÄŸin ve dışlanmışlığın resmini çizerken, gururu ile açlığı arasında kalan bir insanın iç dünyasında dolaÅŸtırır bizleri. Aynı zamanda savaÅŸ döneminde Nazi yanlısı insanların yaÅŸadığı N. kentiyle toplumun ne kadar kör, ne kadar duyarsız ve ne kadar cahil olduÄŸunu gözler önüne serer.

Yine açlığın ve çaresizliÄŸin ön planda olduÄŸu romanı “Pansiyon Huzur”da Ä°nci ve Arif karakterinin yanı sıra her biri farklı yaÅŸamlardan gelen insan manzaralarına yol alırken, iyiliÄŸi sorgulatıp, doÄŸruların ve yanlışların iç içe geçtiÄŸi hayatların özetini sunar. 

“Uyanıyorum bazı geceler; gidip birilerini bulmak, onlara sormak istiyorum; neden yaptınız? Bir insanı, üstelik yarısı sönmüÅŸ bir insanı neden öldürdünüz durmadan?” (5)  

“Annem, Babam ve Ben”de babası felç olan küçük bir kız çocuÄŸunun gözünden yoksulluÄŸun ve dışlanmışlığın dramı, çaresiz kalan bir annenin aile baskılarına dayanamayışı, terkedilen bir babanın sessiz haykırışlarıyla aile – toplum kavramını irdeler.

“Anıların penceresinden Zonguldak’a bakarak” yazdığını söylediÄŸi “Ä°çimdeki Zonguldak” ile anılarını açar, romanlarındaki karakterlere can veren yaÅŸanmışlıklarının yansımalarıyla buluÅŸturur bizleri. Ailesini ve dostlarını en yalın duygularıyla anlatır. GeçmiÅŸ günlerin özleminde, deÄŸiÅŸen, kirlenen, betonlaÅŸtırılan kentlerin eÅŸliÄŸinde Zonguldak sevdasını fısıldar.

“Aptal olmasam bu çöp kutusu gibi yerde iÅŸim ne? (...) Aptal olmasam aktörler kralı olur muydum? Gerçek bir kral olur, halkı soyup soÄŸana çevirir, köÅŸklerde saraylarda yaÅŸardım.” (6)  

Devlet Tiyatroları tarafından 1993-1994 sezonunda Selçuk Yöntem’in yönetmenliÄŸinde sahnelenen ve geçtiÄŸimiz yıl H2O Kitap tarafından yayınlanan “AÅŸağıdakiler” ile, Anadolu Tiyatro Kumpanyasında sahne alan hayat arkadaşı iki sanatçının, açlığa ve yalnızlığa mahkûm ediliÅŸlerinin hikâyesini, düÅŸler ile gerçeklerin iç içe geçtiÄŸi diyaloglarla anlatır. Her bir satırı hüzün kokan kitapta, YaÅŸlı Adam ve YaÅŸlı Kadın üzerinden kadir kıymet bilmezliÄŸi, unutulmuÅŸluÄŸu, devletin sanatçısına verdiÄŸi deÄŸeri(!) gözler önüne serer.

Umuda Katık Edilen Sevgi

Ä°rfan Yalçın can verir kelimelere tasvirleri ve ÅŸiirsel diliyle. Acıyı, sevinci ve umudu bir arada yaÅŸatır. Tüm kitapları, insanların iç dünyalarına açılan kapılar barındırır içinde. Özlemlerini, hayallerini, beklentilerini, kırgınlıklarını ve kızgınlıklarını ilmek ilmek iÅŸlediÄŸi romanlarında, bir yandan “Böylesine kötü insan olur mu?” dedirtirken, bir yandan gülen gözlere, sımsıcak yüreklere yol aldırır. Aslında çok tanıdık, çok bildiktir yazdıkları. Bizdendir… Ä°çimizde, çevremizde, en yakınımızdadır. Zulmün sınıflandırması yoktur ona göre, nefes alan, yaÅŸayan hiçbir canlıyı ayırt etmez. O umuda katık ettiÄŸi sevgiyle güzelleÅŸtirir yaÅŸamı.

Tanımlamaları vardır onun, “gibi”lerle sonlanan; “Neye baksa uçuruma bakar gibi”, “Gözlerimden içime bakar gibi”, “Bir yaÄŸmur aralığından bakar gibi”, “Bir deliye bakar gibi”, “Bir çiçeÄŸe, bir çocuÄŸa bakar gibi”…

Ä°mzası gibi sürekli kullanır “gibi”leri ve devrik cümleleri. Okuyan tanır onu cümlelerinden, bütünleÅŸir sözcük dizilimleriyle.

“(…) doÄŸanın bin bir renkli güzelliÄŸiyle kanatlanır, bir kuÅŸ olur uçarım, tutamazlar beni. Bir rüzgâr, bir bulut olur, sonsuz göÄŸe aÄŸarım.” (7)  

1934 Zonguldak doÄŸumlu olan yazar Ä°stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirir. Anadolu'nun çeÅŸitli yerlerinde bir süre öÄŸretmenlik yaptıktan sonra 1972'de BeyoÄŸlu'nda bir kitabevi açar, 1985'te KöyceÄŸiz'e yerleÅŸir.

Genelevde Yas, 1985 yılında Sinan Çetin yönetmenliÄŸinde 14 Numara adıyla, Fareyi Öldürmek 2015 yılında Aydın Sayman yönetmenliÄŸinde Ä°çimdeki Ä°nsan adıyla sinemaya uyarlanır.

Ä°ki kitabı sinemaya uyarlanmış, ödüller almış olan Ä°rfan Yalçın çok satanlardan, çok adı anılanlardan olmasa da benim deÄŸerlilerimdendir.  Kitaplığımda özel bir yer edinenlerdendir.

Sistemin bize dayattığı, karmaşık, anlam yoksunu, içi boÅŸ cümlelerle dolu çok satanlarda deÄŸil de, yaÅŸatan, yaÅŸamı insani deÄŸerleri ön plana çıkartan, nefreti deÄŸil paylaşımı çoÄŸaltan kitaplarda ve yazarlarda buluÅŸmak dileÄŸiyle, keyifli okumalarınız olsun.

 

  1. Ölümün AÄŸzı, Z Yayınları, Kasım 1979, 1. Basım, s:43
  2. Yorgun Sevda, Can Yayınları, Ocak 2010, 2.Basım, s:31
  3. Son Bahçeler, Cumhuriyet Kitapları, Ekim 2014, 1.Basım,  s:26
  4. Uzun Bir Yalnızlığın Tarihçesi, H2O Kitap, Eylül 2017, 1. Basım, s:134
  5. Annem, Babam ve Ben, Milliyet Yayınları, Ekim 1995, 1.Basım, s:49,50
  6. Aşağıdakiler, H2O Kitap, Ekim 2018, 1.Basım, s:43
  7. Cellât AÄŸlıyor, Can Yayınları, Nisan 2010, 1.Basım, s:62

 

Buket Özsanat

24 Haziran 2021 Perşembe | 529 Görüntülenme

İlgili Kategori: Kitap Bağımlısı

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın

Etiketler

Bu İçerikler de İlginizi Çekebilir