Aziz Nesin – Tanrı Amerika – Yapay Zeka
Bir toplantıda Aziz Nesin kitlelere dönerek konuşmasına “Arkadaşlar Tanrı Amerika’dır. Bunu kabul etmek zorundayız” diye başladığında toplantı yöneticisi olan ben, 12 Eylül zindanlarından çıkan insanlar ve yakınları şaşkınlık geçirmiştik. Salon tıklım tıklım doluydu. Sıcak bir yaz havasıydı, kendimizi birdenbire kuzey kutbunda hissettik. Aziz Nesin Usta ise devam ediyordu: “Amerika Vietnam’da yenildi. Amerika nerede bir özgürlük savaşına karadan devam ederse yenilmeye mahkûm olduğunu hatırladı ve Amerika uzaya hakim oldu. Amerika şimdi uzaydan füzeler gönderebiliyor. İlerlemiş teknolojisi ile kıtalararası bir düğmeye basarak önceden tespit etiği ve izlediği hedefine imha silahlarını gönderiyor ve bugün Amerika uzaya hakim ve Amerika Uzayın Tanrısı oldu.”
Bu sözler söylediğinde aklıma o zamanlar yazılmış bir kitap ve bir yazar adı gelmişti, “Doğru” diye mırıldandım. Frederick Forsythe kitabında Amerika’nın Rusya’daki önemli noktaları uzaydan izlediği yazılmıştı. Evet, Amerika uzaydan Rusya’yı izliyordu ve bugün de Amerika uzay hakimiyetini tek başına eline geçirmek için ona rakip olarak gözüken Rusya, Çin ve Kuzey Kore’den daha ileri bir pozisyonda. Amerika bugün tanrılaşma yoluna giderken, bazı doğrularını insanların beynine enjekte edebilmek için kültürel yapılarından girerek onları yönlendirmeye, onları kabule zorluyor. Günümüzün en önemli konusu olarak bugün yapay zekâ ortaya atılmakta. Yapay Zekânın duyguların ötesinde, insanlık için, demokrasi için, tabiat felaketlerini önlemek için dünya ve kâinatı kurtarabilecek programlarla donatılacağı anlatılmaktadır. Ve en önemlisi “Justice” yani adaletin, yapay zekâ tarafından sağlanabileceği bir dünya tasarımının son aşaması ile ilgili Amerikan filmleriyle, Amerikan Global Ekonomisindeki trendlerle ilgili araştırmalarla bunlar anlatılmaya çalışılmaktadır.
Savaşı Sonsuz Sunmak
Şöyle bir geçmişten gelelim: Gordon Ay’da, Çikolata Fabrikası, galaksiler arasındaki savaş ve dayanışmaları işleyen diziler, robot dünyası incelemeleri, “uzay savaşı” filmleri ve Star Trek filminde anlatılanları hatırlayalım. Bunlarda hep düşmanlıkla dolu bir uzay ve gelecek tasarımı vardır. Bir ara yaz yağmuru türünden geçici uzaylıya dostça bakan E.T. adlı filmdeki barışçı yaklaşım silinmiş, saldırganlık zirveye tırmanmıştır. İşte bu nokta Amerika’nın Tanrılaşma isteğidir. Amerika Tanrılığını ilan etme çalışmalarını en önemli kültürel alan kabul ettikleri sinema dünyası ile devam ettiriyor. Uzay gemisi filminde bazı sonuçlar alınırken, filmde Tanrı’nın bir kaynaktan oluştuğu vurgusu iyice işlenmiş. Işınlama sistemi, zaman yolculukları derken en son aşamada son derece ciddi bir film bugünlerde vizyona girerek insan beynini başka bir noktaya yönlendirmeye, benim ve arkadaşlarımın yıllar önce şaşırarak dinlediği Aziz Nesin’in “Tanrı Amerika”dır sözünü doğrulamaktadır. Bu filmin adı: “Avangers / Infinity War”. “Yenilmezler / “Sonsuz Savaş”; Sonsuzluk ve yenilmezlik kavramlarında tanrılık görülüyor ve hükmetmek için hiç bitmeyen bir savaşa gerek duyuluyor.
Filmde bir sürü çizgi roman kahramanı mevcut: Makine Adam, Thor, Black Panther, Hulk, Spiderman, Mr. America, Galaksi Savaşçıları, Doktor Stranger gibi yıllardır izlenen, bir sürü “dünyayı kurtaran kahraman” filmde yer alıyorlar. Ancak bu kahramanlar dünyayı ve evreni mahvedecek bir kişiyle dövüşmek zorundalar. Bu yaratık ızdırap çekse dahi kendi çocuğunu ideali uğruna gözyaşlarıyla öldürebiliyor. Bütün kahramanlar bu kişiyi durdurmaya çalışıyorlar. Yaratığın amacı ise 5 tane taşı bulup parmağına yerleştirip yenilmez ve ölümsüz olmak. Bunu becerdiği takdirde idealini gerçekleştirecektir. Son sahnede bu yaratığa çok önemli bir silahla saldırılıyor, yaratık karnından ölümcül yara aldığında tek bir cümle söylüyor: “Beni beynimden vuracaktın” ve filmdeki tüm kahramanları siyah bir toza çeviriyor. İşte bu yaratığın şu cümlesi Amerika’nın Tanrı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor:
“Dünya ve Kâinatta, Galaksilerde yaşam çoğaldı. Çoğalan yaşamın yarısını yok etmezsek dünya ve kâinat yok olacak. İşte ben bunu yapacağım. Kimse mani olamayacak”
İşte bu filmlerle Amerika Tanrılığını gösteriyor; insanlara, ben kahramanlarınızı da yok ederim diyerek faşist cümlesini empoze edip kültürel yoldan amacına ulaşmaya çalışıyor. Amerika diyor ki yaratan da benim, yok eden de benim, bunu kabul etmek zorundasınız. İnsanoğlu Frankenstein’i yaratabilir ama ben Tanrı’yı yaratıyorum, Tanrı da benim…
Amerika’nın bütün dünyayı kuşatan bu kültürel saldırısı karşısında bizler de insanlığın barışçı ve özgürleştirici kültürüyle karşılık verebilmeliyiz. Aziz Nesin usta işte tam olarak bize mizahıyla gerçeği haber veriyor, emperyalizme karşı insanlığın cevaplarını hazırlıyordu. Gökyüzü tanrılarına da, yeryüzü tanrılarına da kafa tutmaktan korkmuyordu.
Ali Rıza Dizdar
8 Haziran 2021 Salı | 527 Görüntülenme
İlgili Kategori: Eleştiri